Okul olgunluğu, çocuğun bedensel, bilişsel, duygusal ve sosyal anlamda ilköğretimin gerekliliklerinin yerine getirmeye hazır olmasıdır. Genellikle her çocuk altı yaş civarında okul olgunluğuna erişebilecek düzeye gelir. Ancak bireysel farklılıklar nedeniyle okul olgunluğuna ulaşma yaşı değişebilir. Gelişim basamakları her alanda tüm çocuklar için aynı olsa da bazı çocukların bu basamakları tırmanışı diğerlerinden daha yavaş ya da daha hızlı olabilmektedir.
Okul olgunluğu için öncelikle çocuğun özbakım becerilerine sahip olması gerekir; kendi başına yemek yiyebilmesi, giyinebilmesi, düğmelerini ilikleyebilmesi, pabuçlarını giyebilmesi, tuvalete tek başına gidebilmesi, ellerini yıkayabilmesi gibi bunların tümünü okulda tek başına yapacak ve dolayısıyla bunları okula başlamadan önce tek başına yapıyor olması gerekmektedir.
Aynı zamanda çocuğun okul olgunluğuna eriştiğini gösteren işaretler arasında olan ince ve kaba motor kas gelişimini tamamlaması gerekir; çocuğun kalem tutabiliyor olması, makas tutabiliyor olması, merdiven çıkıp inebilmesi, zıplayabilmesi, tek ayak üzerinde durabilmesi, çöp adam çizebilmesi bunlarda aynı şekilde okul olgunluğunun göstergeleri arasında yer almaktadır.
Okul olgunluğuna bir çocuğun erişip erişmediğini anlayabilmek için bazı göstergeleri dikkate almak gerekir; çocuğun kendi başına 20 dakika boyunca bir etkinlikle uğraşabilmesi, başladığı işi tamamlayabilmesi, ebeveyni olmadan yabancı biriyle zaman geçirebilmesi, yaşıtlarıyla paylaşımda bulunabilmesi ve sırasını bekleme gibi olumlu ilişkilerinin olması, 1’den 10’a kadar rakamları kopya edebilmesi ve sayabilmesi, renkler sayılar ve seslerle ile ilgili sorulara doğru yanıt verebilmesi, kendini rahat ifade edebilmesi, elleri kolları ve yüzü olan insan çizebilmesi gibi becerilerinin olması oldukça önemlidir.
Ancak bazen aileler çocuklarının okula başlama konusunda hata yapabiliyor,erken karar verebiliyorlar. Milli Eğitim Bakanlığı 4+4+4 yasasına göre okullarının açıldığı yılın Eylül ayın sonunda 66 ayını dolduran çocuklar 1. sınıfa başlamaya hazır olduğunu söylemektedir. Ancak 66 ayını doldurmuş olması demek bir çocuğun okul olgunluğuna eriştiği anlamına gelmemektedir. Çocuğun temel öz bakım becerilerinin, ince motor kas gelişimine sahip olmadığı noktada çocuğu okula başlatmak hatalı bir davranış olacaktır; ya da çocuk bu becerilere sahip olup aynı zamanda ayrılma kaygısı da yaşayabilir. Bu nedenle bir bütün olarak değerlendirmek daha doğru olacaktır.
Aksi takdirde okul olgunluğuna erişmemiş bir çocuğu okula başlatmak çocuğun okul fobisi geliştirmesine neden olacaktır bu nedenle okul olgunluğu çok önemlidir. Bu konuda tereddüt yaşayan aileler; çocuğunun fiziksel, zihinsel sosyal ve duygusal açıdan yeterli olgunluğa ulaşıp ulaşmadığını değerlendirilmesi için bir uzmana danışmalıdır.